İtirazın İptali Davalarında Dava Dilekçesinin Kime Tebliğ Edileceği Hakkında 03.06.2022 Tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı

I. Giriş

Yargıtay’ın çeşitli Hukuk Daireleri arasında icra takibi sonrasında borçlu tarafından vekil aracılığıyla yapılan itiraza yönelik, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasındaki dava dilekçesinin tebliği meselesi konusunda farklı içtihatlar oluşmuştur. Bu çerçevede, içtihatların birleştirilmesi talebi dile getirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 03.06.2022 tarihli ve 2021/1 E. – 2022/3 İçtihadı Birleştirme Kararı’nda değerlendirilmiştir.

II. Karara Konu Hukuki Sorun

İtirazın iptali davalarında, dava dilekçesinin kime (veya kimlere) tebliğ edilmesi gerektiği meselesi, yargı uygulamasında uzun yıllardır önemli bir tartışma konusu olmuştur. Söz konusu tartışma, borçlunun vekil aracılığıyla icra takibine itiraz etmesi durumunda, bu itiraza karşılık alacaklının açtığı itirazın iptali davasının dava dilekçesinin borçlunun vekiline mi yoksa doğrudan borçlu asile mi tebliğ edilmesi gerektiği üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Bu bağlamda, İcra ve İflas Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ve Tebligat Kanunu'nun ilgili maddelerine göre dava dilekçesinin tebliği hakkındaki mevcut yasal düzenlemeler, uygulamalar ve içtihat incelenmiştir.

Kararda; itirazın iptali davasının, icra takibinin devamını sağlama amacını taşıdığı ve yargılama hukuku açısından genel hükümlere tabi olduğu belirtilerek, dava dilekçesinin tebliği ile ilgili mevcut hükümlerin yorumu ve uygulanış biçimi analiz edilmiştir. Büyük Genel Kurulca, hukuk davalarının yargılamasına ilişkin genel hükümleri ihtiva eden Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yazılı ve basit yargılama usullerini düzenleyen 122. ve 317. maddelerinde dava dilekçesinin “davalıya” tebliğ edileceğinin düzenlendiği gözetilmiş, ayrıca anılan Kanunun 119. maddesinde, eğer varsa davacının vekilinin bilgilerinin dava dilekçesine eklenmesi gerektiğinin düzenlendiği ancak davalı vekiline ilişkin benzer bir zorunluluğun madde metninde öngörülmediğine dikkat çekilmiştir. Anılan genel hükümlerden yola çıkılarak yapılan değerlendirme sonucunda bu hükümlere tabi olan itirazın iptali davasında yapılacak tebligatın, davalının vekiline yapılmasının kanunun emredici hükümlerine açıkça aykırılık oluşturacağına kanaat getirilmiştir.

III. Sonuç

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, yapmış olduğu değerlendirmeler sonucunda, borçlunun vekil aracılığıyla icra takibine itiraz etmesi durumunda dâhi, açılan itirazın iptali davasında, dava dilekçesinin borçluya (asile) tebliğ edilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. 

Söz konusu içtihadı birleştirme kararı, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurulları, Daireleri, adli yargı istinaf ve ilk derece mahkemeleri için bağlayıcıdır.

 

Av. Dr. iur. Onur Ergönen, Yönetici Ortak
Can Kaleli, Stajyer Avukat