Arabuluculuk Kanunu’nun Arabuluculuk Toplantısına Katılmayan Tarafa İlişkin Öngördüğü Yargılama Giderlerinden Sorumluluk ve Vekâlet Ücreti Hakkından Mahrumiyet Hükmü Anayasa Mahkemesi Kararıyla İptal Edildi.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (“Kanun”) 18/A maddesinin 11. fıkrasında yer alan, arabuluculuk toplantısına katılmayan tarafın davada kazanması hâlinde dâhi yargılama giderlerinden sorumlu tutulacağı ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğine ilişkin bölümü Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 18.04.2024 tarih ve 32521 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 14.03.2024 tarih ve 2023/160 E., 2024/77 K. sayılı kararıyla (“Karar”) Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
İptal kararına konu yasa hükmünün Karar öncesindeki metnine aşağıda yer verilmiş ve hükmün Karar ile iptal edilen kısmı vurgulanmıştır:
“Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.”
Karar’da özetle; mazeretsiz şekilde ilk arabuluculuk toplantısına katılmayan ancak haklılığı arabuluculuk süreci sonrasında gerçekleşen yargılama sonucunda ortaya çıkan tarafın, sırf bu nedenle normal şartlar altında davayı kaybeden karşı tarafa yükletilecek yargılama giderlerinden sorumlu tutulup bir de üstüne lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinden de mahrum bırakılması Anayasa’nın 35. maddesinde yer alan mülkiyet hakkı ve 36. maddede yer alan hak arama hürriyeti yönünden Anayasa aykırı bulunmuş ve bu durum iptal kararının gerekçesi olarak gösterilmiştir.
Sonuç olarak AYM; yargılama sonunda haklı çıkan tarafın, katılmadığı toplantı nedeniyle normal şartlarda tam tersi olması gerekirken, usuli giderleri üstlenmek zorunda kalarak, lehine hükmedilen avukatlık ücretini de alamaması durumunun, bu tarafın üzerine haksız ve aşırı bir maddi külfet yüklemekte olduğu görüşünü benimsemiş ve bu durumun, yukarıda bahsedilen haklar nezdinde orantısız bir sınırlamaya yol açtığına hükmederek söz konusu yasa hükmünü iptal etmiştir.
AYM ayrıca Karar’da iptal ettiği kısmın oluşturduğu hukuki boşluğun kamu yararına zeval verilmeden doldurulabilmesi amacıyla Karar’ın yayımından sonraki 9 aylık sürenin bitiminde yani 18.01.2025 tarihinde yürürlüğe girmesine karar vermiştir.
Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Dr. iur. Onur Ergönen, Yönetici Ortak
Can Kaleli, Stajyer Avukat