7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Kamuoyunda “7. Yargı Paketi” olarak bilinen 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Değişiklik Kanunu”) 05.04.2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

A. 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU ("TTK”) KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

TTK madde 4/2 uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde tek hakimle ve basit yargılama usulü uygulanarak görülecek davalar yönünden dava değeri sınırı 1.000.000,-TL’ye çıkarılmıştır. Belirtilen parasal sınır, her yıl değerleme oranına göre artırılacaktır.

Ayrıca ticari dava niteliğindeki itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının TTK madde 5/A uyarınca zorunlu arabuluculuk şartına tabi olup olmadığı hususundaki tartışma sona erdirilmiş; anılan davaların dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu açıkça düzenlenmiştir.
Bu yeni düzenleme, 01.09.2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacaktır.

B. 7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

İş hukuku alanında itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk şartına tabi olup olmadığı hususundaki tartışma sona erdirilmiş; arabuluculuk dava şartının, anılan davalar yönünden de geçerli olduğu açıkça düzenlenmiştir.

Bu yeni düzenleme, 01.09.2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacaktır.

C. 5235 SAYILI ADLÎ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

Adli yargıda heyetçe yürütülmesi gerekli dava ve işlerde asgari parasal sınır 1.000.000,-TL olarak değiştirilmiştir. Belirtilen parasal sınır, her yıl değerleme oranına göre artırılacaktır.

Bu kapsamında getirilen düzenlemeler 05.042023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

D. 2004 SAYILI İCRA İFLAS KANUNU ("İİK”) KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

Konutlarda Yapılacak Haciz İşlemlerine İlişkin Düzenlemeler Yönünden:

Yeni düzenleme ile ilk olarak icra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit edecek ve bu yerde haciz yapılmasına karar verecektir. Sonrasında bu karar derhal icra mahkemesine sunulacak ve mahkeme tevdi edildiği tarihten itibaren en geç üç gün içerisinde bu konuda karar verecektir. Konuttaki haciz işlemleri ancak bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine yapılabilecektir.
Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldıracaktır.
Ayrıca konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğunun anlaşılması ve borçlunun da haczin yapılmasına rıza göstermemesi halinde haciz işlemine son verileceği düzenlenmiştir.
Konutlarda yapılacak haciz işlemlerini hâkim kararına bağlayan bu yeni düzenleme, ihtiyati haciz işlemleri yönünden uygulanmayacaktır.

• Aile Bireylerine Ait Kişisel Eşya ile Ailenin Ortak Kullanımına Hizmet Eden Tüm Ev Eşyaları Yönünden:

İİK madde 82: “Aşağıdaki şeyler haczolunamaz: … 3. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası…”
İİK madde 82/1’in (3) numaralı bendinde yer alan “bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri” ibaresi “bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası” şeklinde değiştirilmiştir.
Yeni düzenleme ile artık “lüzumlu ev eşyaları” kriteri uygulanmayacak olup, “ortak kullanıma hizmet” veya “kişisel nitelikteki” eşyaların hiçbiri haczedilemeyecektir.

• Taşkın Haciz Yasağı Yönünden:

İİK madde 85: “Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.”
Borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarında bütün alacaklarına yetecek miktarı aşacak şekilde haciz yapmasının yasak olduğu yerleşik içtihat doğrultusunda açıklığa kavuşturulmuştur.

• Haczin Kalkması Halinde Yedieminde Bulunan Malların Tasfiyesi Yönünden:

İİK değişikliği ile yedieminde muhafazasına gerek bulunmayan malların ne şekilde tasfiye edileceği detaylı olarak düzenlenmiştir. Buna göre özetle; icra dairesi öncelikle borçluya göndereceği tebligatla yediemin ücretini ödemesi halinde ilgili malları teslim alabileceğini aksi halde malın tasfiye edileceğini borçluya ihtar edecek; borçlu bu ihtara rağmen malı belirtilen sürede teslim almaz ise icra dairesi bu defa rehin hakkı sahibine göndereceği tebligatla rehinden kaynaklı haklarını kullanmaya davet edecektir. Borçlu ve rehin hakkı sahibi tarafından bu hakların kullanılmaması halinde icra dairesi malları açık artırma usulüyle satabilecektir.

E. 6325 SAYILI HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU ("ARABULUCULUK KANUNU”) KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

Arabuluculuk Kanunu madde 17/3’e “… ve taraflar hazır değilse her türlü iletişim vasıtasını kullanarak hazır bulunmayan tarafları bilgilendirir.” ifadesi eklenmiştir.
Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 17/B maddesi ile taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli hale getirilmiştir. Bu uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren üç ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilir. Bu şerh, tarafların anlaşamaması veya tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması halinde arabulucunun talebiyle, üç aylık sürenin sonunda ise kendiliğinden kalkacaktır.

Arabuluculuk Kanunu’nun zorunlu arabuluculuğa ilişkin madde 18/A hükmünden sonra gelmek üzere 18/B maddesi eklenmiştir. Bu maddeye göre aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu düzenleme, 01.09.2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacaktır:

• Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç)
• Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.
• Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.
• Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar.

Yine bu tür davalar açısından arabuluculuk sonucu düzenlenen sulh anlaşma belgelerinin icra edilmesine ilişkin şerhin alınması zorunlu tutulmuştur
Arabuluculuk Kanunu madde 18/A hükmüne arabulucunun ilgili tarafın avukatı bulunsa dahi asili de bilgilendirmekle yükümlü olduğu yönünde düzenleme eklenmiştir. Kanun kapsamında, arabuluculuk bürosuna başvurudan sonra başvuran aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak icra takibi yapılması ve başvuranın bu takibe karşı arabuluculuk süreci sonunda menfi tespit davası açması halinde, “icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Yapılan değişiklik ile ticari uyuşmazlıklar bakımından taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı düzenlenmiştir.

Değişiklik Kanunu ile Arabuluculuk Kanunu’na madde 17/A hükmü eklenerek, 25.02.2021 tarihli ve 7282 sayılı Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunla kabul edilen Sözleşme kapsamında arabuluculuk sonucu düzenlenen sulh anlaşma belgelerinin yerine getirilmesi için icra edilebilirlik şerhinin asliye ticaret mahkemesinden alınması zorunlu tutulmuştur.

İİK kapsamında getirilen düzenlemeler 5 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

F. 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNU (“TMK”) KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

TMK madde 437: “Hâkim, basit yargılama usulüne göre karar verir. Gerektiğinde ilgili kişiye adlî yardım sağlanır. Hâkim, ilgili kişiyi dinler, tahkikatı tamamlar ve gecikmeksizin en geç iki gün içinde kararını verir.”

TMK’nın altıncı ayırımı olan “Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması” bölümünde yeni düzenleme yapılmıştır. Buna göre, ikame edilecek davalara ilişkin hâkim açısından “dinler ve gecikmeksizin” ifadesi “dinler, tahkikatı tamamlar ve gecikmeksizin en geç iki gün içinde” şeklinde değiştirilmiştir. Bu şekilde hâkim tarafından tahkikatın tamamlanmasını takiben kararın gecikmesizin en geç iki gün içinde verilmesi garanti altına alınmıştır.

G. 1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU ("AVUKATLIK KANUNU”) KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER

Avukatlık Kanunu madde 43 kapsamında avukatların büro kurmak amacıyla yaptıkları harcamaların karşılanması için uygun finansman desteği sağlanacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca Avukatlık Kanunu madde 65 uyarınca avukatlık mesleğine yeni başlayan avukatları mali açıdan desteklemek amacıyla, kendilerinden mesleklerinin ilk beş yılı boyunca baro keseneği alınmayacağı düzenlenmiştir.

Son olarak, Avukatlık Kanunu madde. 180 uyarınca adli yardım sisteminin güçlendirilmesi için, adli yardım bürosunun gelirleri arasında yer alan harçların ve para cezalarının oranı yüzde üçe çıkarılmıştır.

Avukatlık Kanunu kapsamında getirilen düzenlemeler 05.04.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

H. 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU'NDA (“CMK”) GETİRİLEN DÜZENLEMELER

CMK madde 193/2'ye eklenen düzenlemeyle, sanık hakkında toplanan delillere göre mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da davanın sanığın yokluğunda bitirilebileceği düzenlenmiştir.

CMK madde 231/12'ye eklenen düzenlemeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz edilebileceği, bu halde itirazın ne şekilde inceleme yapacağı düzenlemiştir.

CMK madde 308/A'da yapılan değişiklikle, bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi yeniden düzenlenmiştir. CMK kapsamında getirilen düzenlemeler 05.04.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

I. 5326 SAYILI KABAHATLER KANUNU ("KABAHATLER KANUNU”) KAPSAMINDA GETİRİLEN DEĞİŞİKLİKLER

Kabahatlar Kanunu’nun tüzel kişilerin sorumluluğunu düzenleyen madde 43/A hükmünün ilk fıkrasında yer alan "bir özel hukuk tüzel kişisinin" ifadesi "bir tüzel kişinin" olarak değiştirilmiştir.

Kabahatlar Kanunu kapsamında getirilen düzenlemeler 05.04.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.